13.11.2025

Hikayeler neden var olmak için can atıyordu?

Kimin ilham kayığına binip de dalıyorduk uykuya?

Bilgi her zaman sahibine ulaşmalıydı da kim neyi arıyordu bu hayatta gerçekten?

Kütüphanemde tonlarca kitap biriktirmiş

Zihnimde sırlar saklamıştım.

Uygun zamanda uygun yere bırakmalı ve yola devam etmeliydi

Tanrıların uşağı…

Gözleri yalnızca kendi parlaklığında ışıldayan tanrıcıklar

Daha büyüğünü gördüğünde ne olacaktı?

Kör olmaya başladı o gece gözü

Bir daha göremeyeceğini nereden bilebilirdi?

Üzüldü.

Zavallıydı.

Verilen vaazların kendine olduğunu sanmanın gafletinde bir o yana bir bu yana çırpınıyordu.

O kuyuya itilmişti Yusuflar

Zindanındaydı yusuflar

Büyük ağabeylerini incitmemek için girdikleri sıradan

Hangi gün gözlerini açarak uyanacaklardı?

Kaos yüzyıllardır egemendi bulutlara

Bulutlarsa kızgındı belki yer suya.

Okuma masalların taze pınarından içmemeliydi yediverenler

Yediverenler

Kaos bitince

Yüz yüzü görünce

Maskeler düşünce insanlık suretlerinden

Bir ağlama tutmayacak mıydı herkesi?

Özlem neyeydi?

Özlem kimeydi?

Bir arada kalmanın yolu bir kurban vermek miydi?

Ah insanlık

Yaban insanlık

Kardeşini günler ötesinde bırakan insanlık

Çarklar döndüğünde

Zarlar tekrar atıldığında

Şahlar ve matlar yapıldığında

Bir başka surette karşılaşacak mıydık?

Bu son olsun dedi şair

Bu son olsun diye haykırdım ardından.

Bu artık son olmalıydı.

Posted in

Yorum bırakın