
Kendinde göremediğin ışıkları gör diye ne çok ışık topladım.
Gözlerin parlardı halbuki ve ben dünyaya parlak bakardım sayende
Kaç mum yaktım gözlerin tekrar gülsün diye.
Ne yorucu bir yolculuktu çocukluk
Ne yorucu bir sevdaydı annelik
Işığı bıraktım
Mumları söndürdüm
Adına sen dediğim kendimle yüzleşmek ne zordu
Gözlerin karanlıktaydı hep adeta
Ruhun ışıkları ücraya saklanmış geçmişe dalarken
Prenseslerin karanlığıyla yüzleştim
Öpüşler konduran prenslerin hayallerini çaldım
Gezdim dolaştım zihinlerde ve sonunda buldum dünyanın 7.harikasını da
Dünyanın formülünü çözdüm de
Tıpkı sen gibi ışıltılı gözlere sakladım.
Ruhları ait oldukları yerlere yolladım.
Anubis dediler yalnızca adına
Kim olduğunu sen bilirsin anca
Keops, Babil,Artemis, İskenderiye, Halikarnas,Zeus ve Rodos
Işığın farklı tonlarıydı yalnızca.
Bir parçalanmışlıktı adeta
Geçmişi sildim ve attım
Geçmişin karanlık tarihinde tatlı erkeklerin tatsız günahları vardı çünkü
Şeytan diye adlandırdıkları kadınları
Gözleri
Dudakları
Baştan çıkarıcı nağmeleriyle
Akıl almaz güzellikleri vardı
Dünya bir sınavdır dediler sonra
Dünya bir aşktır dedik
Annelerini sevmek için girdiğim evlerde
Ne çok ağıt yakılmıştı
Ne çok acı sırtlan’mıştı
Tanrı sorumlusu olamamış kölelikleriyle
Aciz insanlık
Aziz insanlık
Babasını yok saymış adamlar
Babaları yok olmuş adamlar
Babasına sarılamayan oğlanlar
Üçüncü senesi gözyaşlarımın
Çocuklar, kadınlar ve adamlar
İçin
Ağlamak bitti artık anne
Mevsimi son buldu ağıtların
Ağaçlar yeşerdi kentimde
Baharlar ve kuşlar sonu buldu.
Çürük dallardan
Kuvvetli narlara
Bir sevdaydı oysa yaz
Hep ılık yazlara yolculuk olacak artık
Sonsuz mevsimin bayramı
Tanrı bile şaşırmıştı dünya aşkıma
Bir günahtı dünyalar ona göre
Kuralları değiştireceğini öngörmemiş miydik?
Cenneti bahşedenin
Şarap kadehlerinden bir içkin sarhoş olmamış mıydık?
Sözler ve sayıların günahıydı
Hatıra neden acıtırdı
Yasaklı kentin yoldaşlarına haber yok muydu sahi
Sırttan alınmayacak mıydı hançerler
Bir veda hutbesi değil miydi gönle esir olan
Hoş gözlerin tazelik kokusunda bir safran acısı
Sarsın etrafı
Bitmeyen bir şenlik ahdini imzalayacak o gece
Dolaylı sözlerin gafletini bırakıyorum artık
Şiirlerin büyüsünde kaldığım yolları
Terki diyar eyliyorum
Bir son ve bir başlangıçın köprüsünde
Suları arzuluyorum
Serin sular bir yaz akşamı
Okyanusu özledim anne
Çin seddini,Petrayı,Tac Mahali, İsayı, Chichen Itzayı,Macchu Picchuyu,Kolezyumu
Dışarı çıkma vakti çoktan gelmişti oysa
Zamanı çoktan gelmişti.
O yerde
O saatte
Onunla
Masaldan Gerçekliğe.

Not: ilkel olmak bir seçimdi.
Son Feci Bisiklet-Modern Zamanlar
Fatma Turgut -İlkbaharda Kıyamet
/Yaralı çocukluğumun emanetini dünyaya teslim ediyorum. Bir başka kapıya doğru. hoşçakal.

Yorum bırakın