222

Kendinde göremediğin ışıkları gör diye ne çok ışık topladım.

Gözlerin parlardı halbuki ve ben dünyaya parlak bakardım sayende

Kaç mum yaktım gözlerin tekrar gülsün diye.

Ne yorucu bir yolculuktu çocukluk

Ne yorucu bir sevdaydı annelik

Işığı bıraktım

Mumları söndürdüm

Adına sen dediğim kendimle yüzleşmek ne zordu

Gözlerin karanlıktaydı hep adeta

Ruhun ışıkları ücraya saklanmış geçmişe dalarken

Prenseslerin karanlığıyla yüzleştim

Öpüşler konduran prenslerin hayallerini çaldım

Gezdim dolaştım zihinlerde ve sonunda buldum dünyanın 7.harikasını da

Dünyanın formülünü çözdüm de

Tıpkı sen gibi ışıltılı gözlere sakladım.

Ruhları ait oldukları yerlere yolladım.

Anubis dediler yalnızca adına

Kim olduğunu sen bilirsin anca

Keops, Babil,Artemis, İskenderiye, Halikarnas,Zeus ve Rodos

Işığın farklı tonlarıydı yalnızca.

Bir parçalanmışlıktı adeta

Geçmişi sildim ve attım

Geçmişin karanlık tarihinde tatlı erkeklerin tatsız günahları vardı çünkü

Şeytan diye adlandırdıkları kadınları

Gözleri

Dudakları

Baştan çıkarıcı nağmeleriyle

Akıl almaz güzellikleri vardı

Dünya bir sınavdır dediler sonra

Dünya bir aşktır dedik

Annelerini sevmek için girdiğim evlerde

Ne çok ağıt yakılmıştı

Ne çok acı sırtlan’mıştı

Tanrı sorumlusu olamamış kölelikleriyle

Aciz insanlık

Aziz insanlık

Babasını yok saymış adamlar

Babaları yok olmuş adamlar

Babasına sarılamayan oğlanlar

Üçüncü senesi gözyaşlarımın

Çocuklar, kadınlar ve adamlar

İçin

Ağlamak bitti artık anne

Mevsimi son buldu ağıtların

Ağaçlar yeşerdi kentimde

Baharlar ve kuşlar sonu buldu.

Çürük dallardan

Kuvvetli narlara

Bir sevdaydı oysa yaz

Hep ılık yazlara yolculuk olacak artık

Sonsuz mevsimin bayramı

Tanrı bile şaşırmıştı dünya aşkıma

Bir günahtı dünyalar ona göre

Kuralları değiştireceğini öngörmemiş miydik?

Cenneti bahşedenin

Şarap kadehlerinden bir içkin sarhoş olmamış mıydık?

Sözler ve sayıların günahıydı

Hatıra neden acıtırdı

Yasaklı kentin yoldaşlarına haber yok muydu sahi

Sırttan alınmayacak mıydı hançerler

Bir veda hutbesi değil miydi gönle esir olan

Hoş gözlerin tazelik kokusunda bir safran acısı

Sarsın etrafı

Bitmeyen bir şenlik ahdini imzalayacak o gece

Dolaylı sözlerin gafletini bırakıyorum artık

Şiirlerin büyüsünde kaldığım yolları

Terki diyar eyliyorum

Bir son ve bir başlangıçın köprüsünde

Suları arzuluyorum

Serin sular bir yaz akşamı

Okyanusu özledim anne

Çin seddini,Petrayı,Tac Mahali, İsayı, Chichen Itzayı,Macchu Picchuyu,Kolezyumu

Dışarı çıkma vakti çoktan gelmişti oysa

Zamanı çoktan gelmişti.

O yerde

O saatte

Onunla

Masaldan Gerçekliğe.

Barışta bolluk vardı gören gözlere. Savaşta kıtlık vardı kör gözlere.

Not: ilkel olmak bir seçimdi.

Son Feci Bisiklet-Modern Zamanlar

Fatma Turgut -İlkbaharda Kıyamet

/Yaralı çocukluğumun emanetini dünyaya teslim ediyorum. Bir başka kapıya doğru. hoşçakal.

Posted in

Yorum bırakın